1 Haziran 2010 Salı

V for vendetta




Aman izleyin bakın şöyle güzel film, böyle güzel film demeyeceğim. yok gerek yok. izlemezseniz zaten çok şey kaçırmışsınız demektir. bu da sizin probleminiz ama yok eğer tamam izleyeceğiz derseniz; 1 kere değil, iki kere izleyin bu filmi. izlemeyin, yutun bu filmi...

çünkü bazı filmler var, bir kere izlemelik, bazı filmler var, arkadaşlarla yanında çıtır çerez yemelik, bazıları var, öyle uykudan önce sıkıntıdan göz gezdirmelik ama bazıları var; size sizi göstermelik, içinizdeki insanı anlatmalık, uyuyan devinizi uyandırmalık...( ee daha ne olsun)

Bazı filmler var yine; görsel bir şölen için izlenir. Bunun son örneği Avatar sanırım. Hani konu bakımından basit, 12 yaş grubuna hitaben yazılmış, belki fantastik ögeleri açısından dikkat çekici ama o da "O" görsel olmadan bi cacığa benzetemeyeceklerinizden biri... yani hani ben çok bilmem çekim yöntemlerini, kullanılan teknolojiyi, görsel efektlerinin nasıl yapıldığını falan ama tabiki de hepimiz görünce anlıyoruz. sonuçta göz var nizam var. Şimdi o Neytiri ağaçların, çiçeklerin arasından geçerken o gördüğünüz renklerle sizin de gözünüz kamaşmadı mı?

Avatar'ı , en belirgin örnek olduğundan verdim ama bunun yanında mesela What Dreams May Come var. benim hem görsel açıdan hem de filmin konusu, oyunculuk açısından beğendiğim. ben severim fantastik filmleri ve benim için o film fantastik kategorisinde filmlerin ağababası...

Bir de tabi yine şurada bahsettiğim, Makas Eller var. aynı yönetmenin Big Fish'i ise şu an ki Alice in Wonderland ile kapışır bana göre, oyunculuk ve konu olarak ikiye katlar zaten de...

neyse uzun uzadıya anlattım görsel şölen filmlerini.

Şimdi bir de senaryosu açısından çok sağlam filmler vardır.. Senaryodan da ziyade aslında sunduğu fikir, belki vermek istediği mesaj yani düşünce bazında insanın beyinciğini harekete geçiren filmler işte...

Benim için o filmlerin ilki American History X dir.
ikincisi Milk ki kendisi görsel anlamda benim bünyeme pek bir ağır gelse de...
üçüncüsü ise V for Vendetta...

Bu filmi ilk izleyişimde evet çok etkilenmiştim. Ne kadar anlamlı bir film falan demiştim ama şansızlık o ki dublajlısını izleyebilmiştim ama işin özünde orada kavranması gereken şey Filmin replikleri. Yani o film tamamen kelimelerde yatıyor.

Bu gün sınıfta bir kaç kişi ders arası üç saat olduğundan, oturduk yağmurlu havanında etkisiyle projektörden yansıtıp, film izledik. V For Vendetta'yı. ve bu sefer altyazılıydı...

Şimdi anlatayım size ben izlediğimden anladığımı :

Bir ülkü düşünün; Despotluğa, faşizme, güç için insanların ezilmesine, duygularının yağmalanmasına ve yok edilmesine, diktatör hükümetlere, insanlığın hiçe sayılmasına, farklı olanın, azınlıkta kalanın ezilmesine savaş açmış.

Bir ülkü düşünün; sadece insanların korkmamasını, haklarını aramadan da haklarının verilmesini, susturulmamasını, özgürce sevebilmesini, özgürce sevilebilmesini ve özgürce yaşayabilmesini savunan.

Bir ülkü düşünün ki devlet için toplum değil de, toplum için devlet anlayışını yeşertmeye çalışan.

Şimdi bu ülküyü bir insan haline dönüştürün, o ülküyü yaşatabilecek zekaya, fiziksel güce, cesarete, inanca, iradeye ve nazik bir kalbe sahip olan.

Bir halk kahramanı olsun. adı da "V" olsun. Modern zamanın sorunlarına çözüm üretebilecek nitelikte modern bir halk kahramanı.

ve bu kahramanın bir maskesi olsun; sanki bu fikri paylaşan, bu ülküyü yaşayan herkes aslında "kahraman" olabilirmiş gibi.

İşte alın size " V" for Vendetta.

Yanında da güzeller güzeli Natalie Portman ki onun işkence sahnelerinde ortaya çıkardıklarını görmeniz lazım kesinlikle. Tek kelimeyle: DÖKTÜRMÜŞ

Ben hala izleyin demiyorum. İsterseniz izlemeyin. Ben sadece;
çok şey kaçırırsınız diyorum...



he bir de unutmadan fragmanı niteliğinde bir video ile filmin en güzel soundtracklerinden birini de paylaşayım sizlerle